Süleyman Paşa Sokak ile Caddesi’nin sokağın kesiştiği köşede, Osmanlı medreseleri içinde Selçuklu mimarisi etkisinde kalmadan yapılan ve kendisine özgü nitelikleri olan ayakta kalan ilk medresedir. Orhan Gazi’nin ve Nilüfer Hatun’un büyük oğlu Süleyman Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Bu medrese, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk medreselerinden biri olup, eğitim ve kültürel yaşamın merkezi olarak büyük bir öneme sahiptir. Kitabesi bulunmayan medresenin kesin yapım tarihi belli değildir, yalnız yapım tarihi olarak 1335-1359 tarihleri arasında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Medrese, U planlı ve açık avlulu olarak inşa edilen medrese yedi adet değişik tip ve cinste antik yapıdan alınan sütun ve sütun başlıklarına oturan tuğla örme kemerlerle oluşturulan yüksek bir revak, yanlarda iki, ortada dört kubbeyle örtülüdür. Klasik medrese yapısına sahip olup, revaklı bir avlu etrafında sıralanmış hücrelerden oluşmaktadır. On bir adet öğrenci hücresine sahiptir. Öğrencilerin ders çalıştığı ve kaldığı odalar, avlunun etrafında dizilmiştir.

Süleyman Paşa Medresesi, Osmanlı’nın ilk medreselerinden biri olması nedeniyle eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, bilimsel çalışmaların yapıldığı bir merkez olarak da büyük bir öneme sahiptir. Bu medrese, Osmanlı eğitim sisteminin temellerinin atıldığı yerlerden biridir. Medresede görev yapan ilk hocalar arasında dönemin ünlü alimleri bulunmaktadır. Bu alimler, İslami ilimlerin yanı sıra fen bilimleri, felsefe ve astronomi gibi alanlarda da dersler vermişlerdir. Medresenin ilk müderrisi, tanınmış Türk alimlerinden Şerefüddin Davud b. Mahmud b. Muhammed el-Kayserî’dir. Ayrıca, Kadızade-i Rumi gibi önemli ilim adamları da burada eğitim vermiştir. Medresede eğitim gören öğrenciler, Osmanlı’nın bürokratik ve dini yapısında önemli görevler üstlenmişlerdir.

Süleyman Paşa adıyla tanınan şehzade Süleyman ilk Rumeli fatihidir. 1316-1317 yılında doğmuş ve 1337-1338 de İzmit ve havalisi sancak olarak kendisine verilmiştir. Kısa süre sonra Gelibolu ve çevresinin Süleyman Paşa tarafından fethiyle Osmanlıların Rumeli’ye kesin olarak yerleşmelerini sağlamıştır. Süleyman Paşa kumandasındaki kuvvetler Bolayır ve Tekirdağ’a kadar Marmara sahillerini ele geçirmişler ve yöreyi Türkleştirmek için Anadolu’dan bir kısım yörükleri buraya getirmişlerdir. Süleyman Paşa 1360 yılında bir av partisinde attan düşerek vefat etmiştir. Gelibolu ve çevresinin fatihi olması nedeniyle Bolayır’a gömülmüştür.

2000 yılında yapılan restorasyon sonucunda medrese, geleneksel Türk sanatlarından İznik çinisi için çini çarşısı haline getirilmiştir. 2022 yılında İznik Belediyesi tarafından, İznik tarihini öğretmek ve yaymak amacıyla geniş çaplı bir kütüphanesiyle birlikte tarih arşiv merkezi ve okuma odaları açılmıştır.